YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Günümüzde kullanılan eski teknolojiler çevreye zarar vermekte ve canlı yaşam alanlarını tehlikeye atmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları kullanımına geçilmesiyle;
Daha az miktarda fosil yakıt kullanılacak, böylece atmosfere daha az sera gazı salınımı yapılacaktır.
Sera gazı salınımının azalması sonucu çevre ve sağlık problemleri ortadan kalkacaktır.-Düşük maliyetli yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ekonomileri olumlu etkileyecektir.
Yenilenebilir enerji kaynakları; rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, biokütle enerjisi, hidroelektrik enerjisi, jeotermal enerji ve dalga enerjisidir.

Rüzgar Enerjisi
Dünyada en çok önem kazanan enerji kaynağı rüzgar enerjisidir, fakat genel üretim payı azdır. Bununla beraber rüzgar enerjisi endüstrisi Avrupa için 2010 yılına kadar toplam 40.000 MW kapasiteli santraller kurmak hedefindedir.
Bu enerjiden elde edilen elektriğin maliyeti kWh başına 5-8 ECU olup bu maliyetin 4 ECU'ye kadar düşmesi beklenmektedir. Rüzgar enerjisi projelerinin tesis edilmesi kolay olup santrallerin bakımı ucuzdur. Türbinler çalışma hayatlarının sonuna geldiklerinde kolayca sökülebilmekte ve bulundukları alan eskiden kullanıldığı hale dönüştürülebilmektedir. Türbinlerin sökülmesinin maliyeti genelde türbinlerin arta kalan parçalarının parasal değeri ile karşılanabilmektedir.
Fakat rüzgar enerjisi kesintisiz bir enerji kaynağı değildir ve çalışırken yüksek düzeyde gürültü çıkarmaktadır.

Güneş Enerjisi
Güneş enerjisi, verimli bir enerji kaynağı olması ve her yerde belirli zamanlarda bulunması nedeniyle uygun bir seçimdir. Bunun yanında çevreye zarar vermemesi en olumlu özelliğidir. Fakat maliyeti çok fazla olup elde edilen enerjinin kullanılması ve depolanması da çok zordur.
IPCC'nin hazırladığı senaryolara göre, gelecekte hızla artan Dünya nüfusunun enerji ihtiyacı güneş enerjisiyle karşılanacaktır.

Biyokütle Enerjisi
Dünyada kullanılan enerjinin %13'ü biyokütleden sağlanmaktadır. Bu enerjinin büyük kısmı birçok bölgede tarımsal ve hayvansal atıklar ile yenilenebilir yakıt olmaktan çıkmış olan odundan oluşmaktadır.
Biyokütle enerjisinin elde eldilmesi için kullanılan hammaddelerin tüketiminin artışı erozyona neden olurken ekosistemi de sadeleştirerek verimi düşürmektedir. Kullanımını engelleyen en önemli nokta ise, çok geniş alan kaplayan enerji tarlalarından elde edilmesidir.

Hidroelektrik Enerjisi
Temiz ve düşük maliyetli bir enerji kaynağıdır. Daha önce büyük santrallerde üretilirken 1990'lardan sonra, büyük santrallerin çevreye ve insan doğasına verdiği onarılamaz zararlarının anlaşılmasıyla küçük hidroelektrik santrallerine yönelinmiştir.
Küresel ısınmayla mücadeleye katkıda bulunacağı düşünülen büyük hidroelektrik santrallerinin, düşülünenin aksine küresel ısınmayı arttırıcı etkileri bulunmaktadır. Çünkü baraj gölü sularının altında kalan bitkiler, sera etkisini arttırıcı metan gazını bol miktarda üretmektedir.
Fakat küçük hidroelektrik santralleri, yan etkileri olmadığından ve yeterli miktarda ekonomik potansiyel sağladığından vazgeçilmez bir enerji türüdür.

Jeotermal Enerji
Jeotermal enerjiden şehir ısıtması,tarım tesislerinin ısıtılması, yüzme havuzları, kaplıcalar gibi alanlarda faydalanılırken. Buhar enerjisinden faydalanma 19.yy sonlarından sonra kullanılmaya başlamıştır. Fakat asıl gelişme tüm dünyada 1961 yılından sonra başlamıştır.
Elektrik enerjisi üretimi direk buhar girişli türbinleri ve jenaratörlerle yapılmaktadır.Jeotermal enerji volkanizmanın ana maddesi olan arz içindeki tabakalarda oluşan sıcak sudur. Dünyada jeotermal enerjiden büyük ölçüde yararlanan bir çok ülke vardır. İtalya, ABD, Japonya, İzlanda ve Rusya bu konuda başta gelmektedir.
Türkiye ise bu enerjiden faydalanmaya çalışan ülkeler kategorisinde yer almaktadır.

Dalga Enerjisi
Dalga enerjisi bütün dünyada, %52 si kullanılabilir durumda, toplam 3 milyon MW potansiyele sahiptir. Fakat bu potansiyel enerjinin çok küçük bir kısmı elektrik enerjisine çevrilebilmektedir.
Bu enerjiden yararlanmak için öncelikle bir bölgenin koyuna bir baraj yapılmalıdır. Deniz suyu, yükselirken baraja doğru gider, alçalırken ise buradaki türbinleri döndürür. Dünya denizlerinin enerji potansiyeli yıllık 400 milyar kwh'tir. Gel-git sırasında açığa çıkan enerji yaklaşık olarak 83 milyon ton taşkömürüne eşdeğerdir (0.65x1016 Kcal).
Bu enerji kaynağı CO2 gibi sera etkisini arttırıcı gazlar açığa çıkarmamaktadır. Fakat türbinler kuruldukları yerlerde doğal yaşamı tam anlamıyla alt üst eder, balık yuvalarını bozarak üremelerine engel olur.

Yorumlar