2005 yılında Kurt Westergaard ın çizdiği, büyük tepki eylemlerine sebep olan, Hz Muhammed ve müslüman alemine hakaretler içeren karikatürler, yeniden gündemde. Nedeniyse, karikatürlerden birinin Danimarka Özgür Basın Derneği tarafından 1000 adet basılıp satışa sunulması.
Geçtiğimiz yıllarda Başbakan Erdoğan'da kendisinin hayvan şeklinde tasvir edildiği karikatürlerin sahiplerine dava açıp, bir miktar tazminat almıştı.
Sanat ve özgürlük adı altında başka kişilere ve inançlara hakaret etmek, hiçbir etik anlayışında yer alamaz. Yapılan hakaret karikatürlerini özgürlük adı altında savunanlar, başkalarının özgürlüğüne ve haklarına tecavüz ettiklerini görmezlikten gelmektedir.
Bu şekilde hakaret içeren karikatürler, sanat olamayacağı gibi aslında bir çift küfürlü sözden de farksızdır.
Karikatür kavramı tam olarak nasıl oluşmuş, kim tanımlamış bilmiyorum ama bu kavramın revizyon edilmesi gerektiğinden oldukça eminim.
Geçtiğimiz yıllarda Başbakan Erdoğan'da kendisinin hayvan şeklinde tasvir edildiği karikatürlerin sahiplerine dava açıp, bir miktar tazminat almıştı.
Hakaret ve alay etmek karikatürlerin temelinde var.
Karikatür nedir ? Bunun tanımına baktığımızda, yapılan hakaretler biraz daha iyi anlaşılıyor:
'Karikatür, herhangi bir insanın, fikrin veya bir olayın resimlendirilerek gülünç şekilde anlatılması. Bir insanın veya bir olayın ayrıntılarına girmeksizin, kısa, düşündürücü ve özlü bir fikir vermek veya genellikle güldürmek için bazı özelliklerinin göze çarpıcı bir şekilde resimlendirilmesi. Karikatür, bir resim sanatıdır. Bu resimleri çizenlere karikatürcü veya karikatürist denir.Karikatür, özelliği itibarıyla tanınan, bilinen orijinalinden farklıdır. Karikatür, konu olan bir kişinin veya bir olayın dikkati çekici özelliklerini ortaya koyar. Çoğu zaman kişinin bazı özelliklerinin abartılmasını konu eden karikatür, o kişiyi hicvetmek, küçültmek ve onunla alay etmek vasıtası olarak da kullanılmaktadır. Alay etmek, insanların birbirlerini hafife alması, rencide etmesi, onu küçük ve gülünç duruma düşürmesi demektir.'
Karikatür abartıdır, saldırı ve hakaret içermesi, karikatürlerin tanımında vardır. İşte en büyük yanlışda burada. Karikatür bu yönüyle sanat kavramından oldukça uzaklaşmakta, birleştirici ve eğlendirici etkisi burada eriyip, kargaşa meydana getirmektedir.Karikatür nedir ? Bunun tanımına baktığımızda, yapılan hakaretler biraz daha iyi anlaşılıyor:
'Karikatür, herhangi bir insanın, fikrin veya bir olayın resimlendirilerek gülünç şekilde anlatılması. Bir insanın veya bir olayın ayrıntılarına girmeksizin, kısa, düşündürücü ve özlü bir fikir vermek veya genellikle güldürmek için bazı özelliklerinin göze çarpıcı bir şekilde resimlendirilmesi. Karikatür, bir resim sanatıdır. Bu resimleri çizenlere karikatürcü veya karikatürist denir.Karikatür, özelliği itibarıyla tanınan, bilinen orijinalinden farklıdır. Karikatür, konu olan bir kişinin veya bir olayın dikkati çekici özelliklerini ortaya koyar. Çoğu zaman kişinin bazı özelliklerinin abartılmasını konu eden karikatür, o kişiyi hicvetmek, küçültmek ve onunla alay etmek vasıtası olarak da kullanılmaktadır. Alay etmek, insanların birbirlerini hafife alması, rencide etmesi, onu küçük ve gülünç duruma düşürmesi demektir.'
Sanat ve özgürlük adı altında başka kişilere ve inançlara hakaret etmek, hiçbir etik anlayışında yer alamaz. Yapılan hakaret karikatürlerini özgürlük adı altında savunanlar, başkalarının özgürlüğüne ve haklarına tecavüz ettiklerini görmezlikten gelmektedir.
Bu şekilde hakaret içeren karikatürler, sanat olamayacağı gibi aslında bir çift küfürlü sözden de farksızdır.
Karikatür kavramı tam olarak nasıl oluşmuş, kim tanımlamış bilmiyorum ama bu kavramın revizyon edilmesi gerektiğinden oldukça eminim.
şerefszler birde takrar bastırıp yayınlıyorlar
YanıtlaSilbiz kimsenin peygamberiyle ilgili bir şey yayınlamıyorz. çünkü o kadar güzel bir dine sahibizki onlarda bizim peygamberimiz.. hepsini seviyoruz ama nedense bu biiiiiip lerimin insanları insan değil.
YanıtlaSilçok güzel anlatmışsın
YanıtlaSil