Tartışmak hergün yaptığımız ya da rastladığımız bir eylem. Tartışma dediğimizde aklımıza çoğunlukla ne gelir bir düşünelim:
Bağrışma,zıtlaşma,düşmalık ve hatta kavga. Tartışma acaba bu mu? Tartışma husumet mi demek ? Kavga mı demek? Elbette hayır.
Tartışma kelimesine baktığımızda, tartmak kökünden gelen bir kelime olduğunu görüyoruz.
Tartmak, ölçmek, gerçek önemini biçmek.
Yani tartışma doğruyu bulmak için yapılır. Kendi ölçümüzü başkasına kabul ettirmek için değil!
Kendi tezimizin doğru olduğuna dair kanıtları belirtmek, karşı tezin yanlış ve eksiklerini bildirmek. Kendi tezimizin yanlışlarının farkına varmak ve karşı tazin doğrularını keşfetmek. Tartışma işte budur.
Ama günlük hayatta yapılan ve yer yer yaptığınız, yaptığım tartışmalar bu prensiplerin hepsine uymuyor.
Kendi doğrularımızı ve karşı yanlışları ifade ediyoruz ama kendi yanlışlarımızı ve karşı doğruları görmemezlikten geliyoruz. Ve işte o zaman bu yaptığımız tartışma olmuyor. Kendi düşüncemizi karşımızdakine empoze etmeye çalışmak oluyor. Her iki tarafta bu şekilde davranınca iş, içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Sürekli çatışma içinde, kargaşa ortamında kalıyoruz.
Bunun içindir ki tartışırken karşımızdakilerin düşüncelerine saygılı olmalıyız, olmak zorundayız. Tabi sorunları çözme taraftarıysak.
Kendi yanlışlarımızı görmek ve karşı tarafın doğru yanlarını ve üstün taraflarını kabul etmek zorundayız. Ki doğru kararlar alınabilsin ve doğru ölçüyü, yolu bulalım.
Allah hepimizi doğru istikamete soksun ve ayırmasın.
Bağrışma,zıtlaşma,düşmalık ve hatta kavga. Tartışma acaba bu mu? Tartışma husumet mi demek ? Kavga mı demek? Elbette hayır.
Tartışma kelimesine baktığımızda, tartmak kökünden gelen bir kelime olduğunu görüyoruz.
Tartmak, ölçmek, gerçek önemini biçmek.
Yani tartışma doğruyu bulmak için yapılır. Kendi ölçümüzü başkasına kabul ettirmek için değil!
Kendi tezimizin doğru olduğuna dair kanıtları belirtmek, karşı tezin yanlış ve eksiklerini bildirmek. Kendi tezimizin yanlışlarının farkına varmak ve karşı tazin doğrularını keşfetmek. Tartışma işte budur.
Ama günlük hayatta yapılan ve yer yer yaptığınız, yaptığım tartışmalar bu prensiplerin hepsine uymuyor.
Kendi doğrularımızı ve karşı yanlışları ifade ediyoruz ama kendi yanlışlarımızı ve karşı doğruları görmemezlikten geliyoruz. Ve işte o zaman bu yaptığımız tartışma olmuyor. Kendi düşüncemizi karşımızdakine empoze etmeye çalışmak oluyor. Her iki tarafta bu şekilde davranınca iş, içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Sürekli çatışma içinde, kargaşa ortamında kalıyoruz.
Bunun içindir ki tartışırken karşımızdakilerin düşüncelerine saygılı olmalıyız, olmak zorundayız. Tabi sorunları çözme taraftarıysak.
Kendi yanlışlarımızı görmek ve karşı tarafın doğru yanlarını ve üstün taraflarını kabul etmek zorundayız. Ki doğru kararlar alınabilsin ve doğru ölçüyü, yolu bulalım.
Allah hepimizi doğru istikamete soksun ve ayırmasın.
bu durumda iki tarafında aynı hoşgörüye sahip olması gerek. yoksa sonuç senin sabrın tükenir ve bir cinnet sebebi ortaya çıkar maalesef =)
YanıtlaSilNo sé
YanıtlaSil